Şeytan Inatçı Ve Nankör Müdür ?

Anit

New member
Şeytan İnatçı ve Nankör Müdür? Gelin, Birlikte Çözüm Üretelim!

Herkese selamlar, değerli forumdaşlar! Bugün, birçoğumuzun belki de günlük hayatında en çok karşılaştığı, ama en az üstesinden geldiği bir konuya dalıyoruz: Şeytan gibi inatçı ve nankör müdürler! Evet, o "benim dediğim olur, bir de üstüne nankörlüğün zirvesine çıkmaya devam ederim" tarzı müdürlerden bahsediyorum. Hepimiz böyle biriyle çalışmak zorunda kaldık veya kalıyoruz. O zaman gelin, biraz mizahi bir dille, erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise empatik yaklaşımını harmanlayarak, bu fenomenin üstesinden nasıl gelebileceğimizi tartışalım!

Erkeklerin Stratejik Çözüm Yöntemleri: Taktiği Bozmamak Gerek!

Erkekler, genelde problem çözme konusunda çok pratik yaklaşırlar. Müdürünüzün inatçılığı ve nankörlüğüyle başa çıkmak için ilk adım, bu durumu ‘stratejik’ bir fırsat olarak görmek olabilir. Mesela, müdürünüz sürekli bir şeyde ısrar ediyorsa ve o şeyin aslında hiç mantıklı olmadığını düşünüyorsanız, yapmanız gereken ilk şey bir nevi ‘diplomasi’ yoluna başvurmak. Fakat erkekler arasında yaygın bir yöntem vardır: Eğer müdürün inadı devam ediyorsa, direkt olmasa da, ‘sistemsel bir çözüm’ getirmek.

Yani, mesela bir raporun son teslim tarihini sürekli değiştiren müdür, sürekli "son dakika" dedikçe, erkekler o işin üzerinde çalışırken zamanın nasıl geçtiğini görmeden takvimlerine bakıp şunu derler: "Bunu bir dahaki sefere şunu yaparak çözerim." Bir başka çözüm ise, sürekli müdürün telefonuna e-posta atmak, "acil" diye her gün 3 kere mail atmak olabilir! Sonuçta, müdürün nankörlüğü ve inadı karşısında geri adım atmak yok; aksine, her ne kadar zor olsa da, taktiklerimizle başa çıkmamız gerektiğini kabul ediyoruz.

Tabii burada kritik bir nokta var: “Sürekli takılmak” ve “nazik bir şekilde laf sokmak” arasında ince bir çizgi var. Bunu dengede tutabilenler, işte o müdürleri “yavaş yavaş çözüme yaklaştıran kahramanlar”dır.

Kadınlar Nasıl Empatik Çözüm Yöntemleri Geliştirir?

Ve geldik, müdürlerin inatçılığına karşı kadınların o naif ama etkili empatik yaklaşımına. Kadınlar, genellikle başkalarının duygularını anlamak ve bu duyguları yönlendirmek konusunda ustadır. Şeytan gibi inatçı ve nankör müdürünüzle empatik bir ilişki kurmak, onun sizin “dostunuz” gibi davranmasını sağlamaktan çok daha fazlasını gerektirir. Öncelikle kadınlar, müdürlerinin neden inatla bu şekilde davrandığını çözmeye çalışır. Belki müdürün bir duygusal boşluğu vardır, belki de işyerinde sıkıntı yaşamaktadır. Kadınlar, müdürlerinin yüzeydeki zorbalıklarına değil, arkasındaki derin duygusal sebeplere odaklanırlar.

Mesela, her şeyin üstesinden gelen bir kadın, müdürünün sinirli günlerinde "Hayır, patronum, bu sizin değil, herkesin günüdür" diye yaklaşarak, incitici olmadan çözüm sunabilir. Kendisinin güçsüz olduğu bir anı düşünür, “Beni anlamaya çalıştı, o yüzden ben de onu anlamalıyım” diyerek karşılık verir.

İnatçı müdüre karşı kadınlar bazen o kadar “pazarlık” yaparlar ki, müdürün günün sonunda "Evet, belki de haklısınız, ne isterseniz" dediğini duymanız an meselesidir. İnatçılığı, insani bir köprü kurarak çözme yetenekleri o kadar etkili ki, müdür bile bir bakmışsınız “Nankörlük” yerine “Teşekkür” eder hale gelmiş. Tabii, içlerinden birinin cümlesi de şu olabilir: "Aslında ben bu müdüre çok da kızamıyorum; her şeyin arkasında bir hikaye vardır, neyse ki ben çözüm üretirim!"

Şeytanın İnatçılığına Karşı Birleştirici Çözümler: Takım Çalışması İyi Fikir!

Bu noktada, erkek ve kadınların çözüm yaklaşımlarını birleştirerek harika bir strateji geliştirebiliriz. Erkekler çözüm odaklı, kadınlar ise empatik bir yaklaşım sergileyerek aslında müdüre çok daha etkili bir biçimde yaklaşabilirler. Şeytan gibi inatçı müdürün karşısında her iki taraf da birbirinden farklı bakış açılarıyla birbirini tamamlayarak işler çözülür.

Mesela, erkeklerin stratejik planları ile kadınların empatik yaklaşımını birleştirerek, aslında müdürün inadıyla barış yapılabilir. Erkekler stratejik adımlar atarken, kadınlar müdürün “duygusal yönüne” hitap edebilirler. Birlikte hareket ederlerse, “şeytan” bile onları engelleyemez. Hatta müdürün de zamanla bu çözüm odaklı yaklaşımdan etkilenerek yumuşaması ihtimali yüksektir.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Sevgili forumdaşlar, bakalım sizlerin bu konuda ne gibi fikirleri var? Müdürünüzin inatçılığına karşı siz ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz? Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımından mı yoksa kadınların empatik yaklaşımlarından mı daha çok ilham alıyorsunuz? Ya da belki de her ikisini harmanlayarak mükemmel bir çözüm buluyorsunuzdur! Yorumlarınızı bekliyoruz, çünkü hep birlikte bir çözüm önerisi sunarak, müdürün inatçılığını yerle bir edebiliriz!