Pusula
New member
120 Kilo Obez Mi? Birkaç Sorudan Fazlası
Başlangıçta şunu söyleyeyim, bu yazıyı yazarken 120 kilo olmanın ne demek olduğunu gerçekten düşündüm. Hani, kışın üst üste üç kaban giysen bile sıcak tutan o adamlar var ya... İşte, onlardan biri oldum mu diye sorguladım. Ama tabii, bu yazıyı sadece beden kitle indeksinin (BMI) gözden geçirilmesi olarak değil, insanların üzerindeki sosyal baskılar, tıbbi gerçekler ve kişisel deneyimlerin farklı yönleriyle de ele alacağım. 120 kilo gerçekten "obez" mi? Birçok açıdan bakacağız, ve bu sorunun basit bir evet veya hayır cevabı yok.
Obez Olmak: Kilo Mu, Yaşam Tarzı Mı?
Birçok kişi için 120 kilo, obezite sınırında kabul edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 30 ve üzeri BMI’yi obezite olarak sınıflandırır. Yani, 120 kilo olduğunuzda eğer boyunuz 1.70 metreden biraz kısa ise, bu aslında bir sağlık riski olabilir. Ancak, bu noktada önemli olan sadece sayılar değil, aynı zamanda bu kilonun nasıl taşındığı ve kişinin yaşam tarzı.
Bir düşünün, bazı insanlar 120 kilo gibi bir vücutla da dağcı gibi sağlıklı olabilirken, bazıları bir kaç basamaktan sonra nefes nefese kalabiliyor. Sağlık, sadece kilo ile ölçülmez. Bu yüzden "obez misin?" sorusu aslında beden ölçüleriyle değil, kişinin sağlık durumuyla doğrudan alakalı olmalı.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Düşüncesi: "Hadi, Bunu Çözebiliriz!"
Birçok erkek, 120 kiloyu bir problem olarak görüp çözüm bulmaya çalışır. Evet, belki de buna alıştık: Problemi fark ettikten sonra çözüm üretme refleksi. Kilo vermek için bir an önce harekete geçmeye odaklanırlar. Bir arkadaşım var, 120 kiloyu aşmıştı, fakat "Yemeklerimi nasıl kontrol ederim?" sorusuna tam olarak cevap bulamadan bir diyet listesiyle spor salonuna gitmeye başladı. Kısacası, stratejik bir yaklaşım – ama bazen yanlış stratejiyle!
Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımına göre, kilo problemi matematiksel bir denklem gibi: "Ne kadar kalori, o kadar kilo!" Ama bu sadece fiziksel çözüm değil; psikolojik tarafı unutmak da büyük hata. Birçok erkeğin sağlıklı bir yaşam tarzına adapte olma yolu, zamanla çeşitli yanlış denemelerle kırılgan hale geliyor.
Kadınların Empatik Bakış Açısı: "Bunu Ben De Yaşadım"
Kadınlar içinse konu biraz daha farklı olabilir. Kilo almak ya da vermek, genellikle duygusal bir deneyimle bağlantılıdır. Kadınlar, kilo ile ilgili toplumdan gelen baskılara karşı hem empatik hem de duyusal bir bakış açısı sunar. "Sadece kilo değil, ruh halim de etkileniyor," diyen bir kadın arkadaşım, 120 kilonun onu sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da zorladığını söylemişti. Kilolu olmak, ona göre bir kimlik değil, ancak toplumun ona bakış açısı zamanla bir kimlik yaratıyor.
Diyet ve egzersiz alışkanlıkları hakkında sohbetlerimizde, kadınların çoğu sık sık "kendini iyi hissetmek"ten söz eder. Kilo vermek, fiziksel olarak değil, duygusal ve psikolojik olarak da bir iyileşme süreci olarak görülüyor. Her kadın, kilo verme yolculuğunda yalnızca fiziksel değil, içsel bir değişim de arıyor. Kilo, bazen dışarıdan görünen bir şeyken, bazen de içsel bir huzursuzluğun yansıması oluyor.
Sosyal Medyanın Kilo Konusundaki Rolü: "Zayıf Olmazsan Değerli Değilsin"
Bir de bu işin sosyal medya tarafı var. Kilo, zaman zaman influencer’ların doğal yaşam tarzı haline geldi. 120 kilo, sosyal medyada "abartılı" olarak görülüyor; bazen de "influencer" olmak için bir mücadelenin parçası haline gelebiliyor. Burada soru şudur: Gerçekten sağlıklı olmak mı istiyoruz yoksa bir ideal görünüme ulaşmak mı?
Sosyal medya, aslında kilo verme üzerine birçok insanı yanlış yönlendirebiliyor. Kimi zaman "kolay" gibi görünen hızlı diyetlerle ilgili öneriler, sağlıklı kilo kaybı yerine geçici çözümler olabilir. Kişisel hedeflere odaklanmak, toplumsal baskılardan daha önemli olmalı.
120 Kilo Gerçekten Obez Mi? Kişisel Bir Sorudur
Sonuç olarak, 120 kilo obez midir? Cevap, tamamen kişiseldir. Çünkü obezite, sadece bir sayıdan ibaret değil, bir yaşam tarzı, genetik yatkınlık, psikolojik etkenler ve toplumsal baskıların birleşimidir. Kimse 120 kilo olduğu için "obez" diye damgalanmamalı. Her vücut farklıdır, her insanın vücut yapısı ve metabolizması da farklıdır. En önemlisi, sağlıklı olmak, mutlu olmak ve kendini iyi hissetmektir.
Belki de doğru soru şu olmalı: Kilo değil, ben kendimi nasıl hissediyorum? Eğer 120 kiloda sağlıklıyım, spor yapıyorum, enerjim yerinde ve mutluyum, o zaman belki de 120 kilo "obez" olmanın çok ötesinde bir şeydir.
Başlangıçta şunu söyleyeyim, bu yazıyı yazarken 120 kilo olmanın ne demek olduğunu gerçekten düşündüm. Hani, kışın üst üste üç kaban giysen bile sıcak tutan o adamlar var ya... İşte, onlardan biri oldum mu diye sorguladım. Ama tabii, bu yazıyı sadece beden kitle indeksinin (BMI) gözden geçirilmesi olarak değil, insanların üzerindeki sosyal baskılar, tıbbi gerçekler ve kişisel deneyimlerin farklı yönleriyle de ele alacağım. 120 kilo gerçekten "obez" mi? Birçok açıdan bakacağız, ve bu sorunun basit bir evet veya hayır cevabı yok.
Obez Olmak: Kilo Mu, Yaşam Tarzı Mı?
Birçok kişi için 120 kilo, obezite sınırında kabul edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 30 ve üzeri BMI’yi obezite olarak sınıflandırır. Yani, 120 kilo olduğunuzda eğer boyunuz 1.70 metreden biraz kısa ise, bu aslında bir sağlık riski olabilir. Ancak, bu noktada önemli olan sadece sayılar değil, aynı zamanda bu kilonun nasıl taşındığı ve kişinin yaşam tarzı.
Bir düşünün, bazı insanlar 120 kilo gibi bir vücutla da dağcı gibi sağlıklı olabilirken, bazıları bir kaç basamaktan sonra nefes nefese kalabiliyor. Sağlık, sadece kilo ile ölçülmez. Bu yüzden "obez misin?" sorusu aslında beden ölçüleriyle değil, kişinin sağlık durumuyla doğrudan alakalı olmalı.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Düşüncesi: "Hadi, Bunu Çözebiliriz!"
Birçok erkek, 120 kiloyu bir problem olarak görüp çözüm bulmaya çalışır. Evet, belki de buna alıştık: Problemi fark ettikten sonra çözüm üretme refleksi. Kilo vermek için bir an önce harekete geçmeye odaklanırlar. Bir arkadaşım var, 120 kiloyu aşmıştı, fakat "Yemeklerimi nasıl kontrol ederim?" sorusuna tam olarak cevap bulamadan bir diyet listesiyle spor salonuna gitmeye başladı. Kısacası, stratejik bir yaklaşım – ama bazen yanlış stratejiyle!
Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımına göre, kilo problemi matematiksel bir denklem gibi: "Ne kadar kalori, o kadar kilo!" Ama bu sadece fiziksel çözüm değil; psikolojik tarafı unutmak da büyük hata. Birçok erkeğin sağlıklı bir yaşam tarzına adapte olma yolu, zamanla çeşitli yanlış denemelerle kırılgan hale geliyor.
Kadınların Empatik Bakış Açısı: "Bunu Ben De Yaşadım"
Kadınlar içinse konu biraz daha farklı olabilir. Kilo almak ya da vermek, genellikle duygusal bir deneyimle bağlantılıdır. Kadınlar, kilo ile ilgili toplumdan gelen baskılara karşı hem empatik hem de duyusal bir bakış açısı sunar. "Sadece kilo değil, ruh halim de etkileniyor," diyen bir kadın arkadaşım, 120 kilonun onu sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da zorladığını söylemişti. Kilolu olmak, ona göre bir kimlik değil, ancak toplumun ona bakış açısı zamanla bir kimlik yaratıyor.
Diyet ve egzersiz alışkanlıkları hakkında sohbetlerimizde, kadınların çoğu sık sık "kendini iyi hissetmek"ten söz eder. Kilo vermek, fiziksel olarak değil, duygusal ve psikolojik olarak da bir iyileşme süreci olarak görülüyor. Her kadın, kilo verme yolculuğunda yalnızca fiziksel değil, içsel bir değişim de arıyor. Kilo, bazen dışarıdan görünen bir şeyken, bazen de içsel bir huzursuzluğun yansıması oluyor.
Sosyal Medyanın Kilo Konusundaki Rolü: "Zayıf Olmazsan Değerli Değilsin"
Bir de bu işin sosyal medya tarafı var. Kilo, zaman zaman influencer’ların doğal yaşam tarzı haline geldi. 120 kilo, sosyal medyada "abartılı" olarak görülüyor; bazen de "influencer" olmak için bir mücadelenin parçası haline gelebiliyor. Burada soru şudur: Gerçekten sağlıklı olmak mı istiyoruz yoksa bir ideal görünüme ulaşmak mı?
Sosyal medya, aslında kilo verme üzerine birçok insanı yanlış yönlendirebiliyor. Kimi zaman "kolay" gibi görünen hızlı diyetlerle ilgili öneriler, sağlıklı kilo kaybı yerine geçici çözümler olabilir. Kişisel hedeflere odaklanmak, toplumsal baskılardan daha önemli olmalı.
120 Kilo Gerçekten Obez Mi? Kişisel Bir Sorudur
Sonuç olarak, 120 kilo obez midir? Cevap, tamamen kişiseldir. Çünkü obezite, sadece bir sayıdan ibaret değil, bir yaşam tarzı, genetik yatkınlık, psikolojik etkenler ve toplumsal baskıların birleşimidir. Kimse 120 kilo olduğu için "obez" diye damgalanmamalı. Her vücut farklıdır, her insanın vücut yapısı ve metabolizması da farklıdır. En önemlisi, sağlıklı olmak, mutlu olmak ve kendini iyi hissetmektir.
Belki de doğru soru şu olmalı: Kilo değil, ben kendimi nasıl hissediyorum? Eğer 120 kiloda sağlıklıyım, spor yapıyorum, enerjim yerinde ve mutluyum, o zaman belki de 120 kilo "obez" olmanın çok ötesinde bir şeydir.