İçtihat Ile Içtihat Nakz Olunmaz Ne Demek ?

Pusula

New member
\İçtihat ile İçtihat Nakz Olunmaz Ne Demek?\

Hukuk sistemleri, toplumsal düzenin korunması, adaletin sağlanması ve hukuki belirliliğin tesisi için çeşitli araçlara başvurur. Bu araçlardan biri de içtihattır. Özellikle İslam hukukunda ve klasik fıkıh sisteminde önemli bir yeri olan içtihat, zamanla günümüz hukuk sistemlerinde de farklı anlam ve biçimlerde karşılık bulmuştur. Bu bağlamda “İçtihat ile içtihat nakz olunmaz” kaidesi, hem teorik hem pratik açıdan üzerinde durulması gereken temel bir ilkedir.

\İçtihat Nedir?\

İçtihat, Arapça kökenli bir kelime olup "çaba harcamak, gayret göstermek" anlamına gelir. Fıkıh literatüründe ise içtihat, şer’î bir hükmün kaynağında doğrudan bulunmaması durumunda, o hükmün elde edilmesi için bir müçtehidin (yetkin fakihin) tüm ilmî donanımını ve aklî melekelerini kullanarak vardığı kanaattir.

Modern hukuk sistemlerinde içtihat, yargı kararlarıyla oluşan hukuki yorumlar ve uygulamalardır. Özellikle yüksek yargı organlarının kararları, içtihat birliği ve hukuki istikrar bakımından belirleyici rol oynar.

\“İçtihat ile İçtihat Nakz Olunmaz” Kaidesinin Anlamı\

Bu kaide, bir içtihadın başka bir içtihatla çürütülemeyeceğini ifade eder. Yani daha önce yapılmış bir içtihat, yeni bir içtihatla geçersiz kılınamaz. Çünkü her biri, o dönemin bilgi, ihtiyaç ve şartlarına göre bağımsız birer değerlendirmedir.

Bu ilke şu gerekçelere dayanır:

1. İçtihatlar mutlak doğrular değil, zannî (tahminî) hükümlerdir.

2. Bir müçtehidin kendi içtihadına aykırı hareket etmesi doğru bulunmaz.

3. Toplumsal düzenin korunması için bir hüküm değiştirilecekse bu içtihatla değil, nass (ayet, hadis) veya icma ile olmalıdır.

\Tarihî Arka Plan ve Uygulama\

Bu ilke, özellikle İslam hukukunda dört büyük mezhebin teşekkülünden sonra netlik kazanmıştır. Hanefî, Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine mensup fakihler, kendi içtihatlarını bir diğer mezhebin içtihadına karşı iptal edici olarak görmezler. Örneğin Hanefî mezhebine göre verilmiş bir hüküm, Şafiî mezhebine ait bir içtihatla geçersiz sayılmaz.

Osmanlı Devleti’nde Şeyhülislamlık kurumu aracılığıyla verilen fetvalar da çoğu zaman bu prensibe dayanılarak kaleme alınmıştır. Kadılar, belirli bir içtihat doğrultusunda karar verirken, aynı konuda başka bir içtihadın bulunması, verilen kararın geçersizliğini ortaya koymazdı.

\Günümüzde İçtihat ile İçtihat Nakz Olur mu?\

Modern hukukta içtihat, yargı kararları şeklinde tezahür eder. Özellikle içtihadî birleşim kararları, daire kararlarının uyumunu sağlar. Ancak burada “içtihatla içtihat nakz olunmaz” kaidesi daha esnek şekilde değerlendirilir. Örneğin Yargıtay’ın daha önce vermiş olduğu bir içtihadı, hukuki gelişmeler veya toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden değerlendirmesi ve farklı bir içtihada ulaşması mümkündür.

Dolayısıyla bu ilke modern hukukta bağlayıcı bir norm değil, daha çok hukuki istikrarı teşvik eden etik bir ilkedir. Ancak dinî hukukun geçerli olduğu sistemlerde bu kaide, bağlayıcı bir norm olma özelliğini koruyabilir.

\Benzer Sorular ve Cevaplarıyla Konunun Derinleşmesi\

\1. İçtihat ile içtihat nakz olunmazsa değişen şartlara nasıl uyum sağlanır?\

İçtihat, her zaman sabit kalmak zorunda değildir. Yeni içtihatlar geliştirilebilir, fakat bu eski içtihatları geçersiz kılmaz; sadece farklı şartlara uygun farklı bir çözüm önerisi sunar. Bu durumda yeni içtihat eski içtihadı nakzetmiş olmaz, ona alternatif olur.

\2. Bir hâkim önceki içtihadını değiştirebilir mi?\

Klasik fıkıhta bir müçtehidin kendi içtihadına ters düşmesi uygun görülmez. Ancak modern hukukta yargı organları, önceki kararlarından dönebilir. Bu durum, içtihatların dinamik yapısını ve gelişen toplumsal şartlara uyum sağlama kapasitesini gösterir.

\3. İçtihat ile içtihat nakz olunmaz ilkesi, mezhepler arası farklara nasıl etki eder?\

Bu ilke, mezheplerin bir arada yaşayabilmesine ve farklı içtihatların barış içinde kabul edilmesine olanak sağlar. Bu sayede farklı görüşlerin çatışması yerine zenginlik olarak görülmesi teşvik edilir.

\4. Bu ilke değişimin önünde bir engel midir?\

Hayır. Bu ilke değişimi engellemez; bilakis, değişimin rastgele değil, ilmi bir zemine dayalı olarak gerçekleşmesini sağlar. Yeni içtihatlar üretilebilir ancak bu, eski içtihatları tamamen hükümsüz hale getirme anlamına gelmez.

\5. Günümüzde içtihatların birliği nasıl sağlanır?\

Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek yargı organlarının içtihadî birleştirme kararları bu işlevi görür. Amaç, aynı konuda farklı mahkemelerde farklı kararların çıkmasını engellemektir. Ancak bu kararlar bile zamanla değişebilir; burada da içtihatla içtihat nakzı değil, içtihatların gelişimi söz konusudur.

\Sonuç: Hukuki Esneklik ile İlmi Disiplin Arasında Bir Denge\

“İçtihat ile içtihat nakz olunmaz” ilkesi, hukukun zannî alanlarında istikrarı temin eden, hukukçular arasında metodolojik bir disiplin sağlayan, mezhep ve görüş çeşitliliğine alan açan derinlikli bir ilkedir.

Modern hukukla karşılaştırıldığında bu ilke, hem eleştiriye hem de gelişmeye açık bir çerçeve sunar. Bu yönüyle hem dinî hem de seküler hukuk sistemleri için bir denge unsurudur. İçtihatların birbirini iptal etmemesi, onları sabit ve mutlak hale getirmez; aksine içtihatlar arasında bir sistematik çeşitlilik ve metodik saygı ilişkisi kurar. Bu ise hukukun yaşayan bir organizma gibi sürekli gelişmesini ve toplumla uyumlu kalmasını sağlar.

\Anahtar Kelimeler:\ içtihat, içtihat ile içtihat nakz olunmaz, fıkıh, mezhepler, yargı kararları, hukukta içtihat, müçtehid, içtihadî gelişme, içtihat birliği, İslam hukuku.